FAYDALI BİLGİLER?
"Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun"
Hipokrat
Doğru ve dengeli beslenme için bilmediğimiz kalmasın, yanlış olanlar da yerini doğrulara bıraksın için derledik.

Yeşil zeytin mi, siyah zeytin mi?
- Birçoğumuzun kahvaltı masasından eksik etmediği zeytin, dalında yeşilden pembeye, pembeden siyaha dönerek olgunlaşır.
- Erken olumda yeşil olan zeytinler siyah zeytinlere göre %45 daha düşük kaloriye sahiptir.
- Yeşil zeytinler, siyah zeytine göre 5 kat daha fazla A vitamini içerir.
- Erken olumda yeşil olan zeytinler siyah zeytinlere göre %45 daha düşük kaloriye sahiptir.
- Yeşil zeytinler, siyah zeytine göre 5 kat daha fazla A vitamini içerir.

Zeytinyağı ne renk olmalı?
Zeytinyağının rengi zeytinin cinsine, yetiştirildiği bölgeye ve hasat zamanına göre değişmektedir.
Erken hasat zeytinlerin yağları daha yeşil ve kalın olmaktadır. Olgunlaşmış zeytinlerin yağı da daha altın rengine dönük olmaktadır.
Zeytinyağının rengi kalite göstergesi değildir.
Erken hasat zeytinlerin yağları daha yeşil ve kalın olmaktadır. Olgunlaşmış zeytinlerin yağı da daha altın rengine dönük olmaktadır.
Zeytinyağının rengi kalite göstergesi değildir.

Gıdaları atık olmaktan kurtarmak için 5 öneri
1. Buzdolabınızı doğru şekilde düzenleyin.
2. Gereğinden fazlasını satın almayın.
3. Kendi sebze ve bitkilerinizi yetiştirin.
4. Kompost yapın.
5. Geri dönüştürün (Kurutun, marmelat, sos, çay yapın).
2. Gereğinden fazlasını satın almayın.
3. Kendi sebze ve bitkilerinizi yetiştirin.
4. Kompost yapın.
5. Geri dönüştürün (Kurutun, marmelat, sos, çay yapın).

Yeni Trend: Süper gıda!
- Oxford English sözlüğü süper besini "sağlık ve sağlıklı yaşam için özellikle faydalı olduğu düşünülen ve besin ögeleri açısından zengin gıda" olarak tanımlarken,
- Merriam-Webster sözlüğü ise "vitamin, mineral, lif, antioksidan ve/veya bazı besin ögelerinin yoğun olarak bulunduğu gıda" olarak tanımlıyor.
- Deniz yosunu, kelp, mikro algler, spirulina ve chlorella, toz zeytin, maca tozu, kakao çekirdeği ve ham kakao tozu, kenevir tohumu, ginseng, ashwaganda, chia tohumu, goji berry (kurt üzümü), aynı zamanda çok yakından tanıdığımız zencefil, zerdeçal, fesleğen (reyhan), kefir, yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler, baklagiller, soğan ve sarımsak, yaban mersini, gerçek ham bal, arı poleni.
- Merriam-Webster sözlüğü ise "vitamin, mineral, lif, antioksidan ve/veya bazı besin ögelerinin yoğun olarak bulunduğu gıda" olarak tanımlıyor.
- Deniz yosunu, kelp, mikro algler, spirulina ve chlorella, toz zeytin, maca tozu, kakao çekirdeği ve ham kakao tozu, kenevir tohumu, ginseng, ashwaganda, chia tohumu, goji berry (kurt üzümü), aynı zamanda çok yakından tanıdığımız zencefil, zerdeçal, fesleğen (reyhan), kefir, yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler, baklagiller, soğan ve sarımsak, yaban mersini, gerçek ham bal, arı poleni.

Aromatik bitkileri ve baharatları doğru şekilde mi kullanıyoruz?
Aromatik bitkiler pişmeye yakın ilave edilmeli ki aromasını yitirmesin. Baharatlar ise aromatik bitkilerin aksine, pişirme sürecinin başında kullanılırlar.
- Aromatik bitkiler; limon otu, taze kekik, biberiye, kişniş, fesleğen, nane, oğul otu, rezene, defne yaprağı, lavanta, adaçayı, mercanköşk ve safran.
- Baharatlar; Meyankökü, tarçın, zencefil, zerdeçal, karanfil, anason tohum çeşitleri, karabiber ve acı biber çeşitleri, yenibahar, kakule, kimyon, muskat, susam, keten tohumu, çörek otu ve hardal.
- Aromatik bitkiler; limon otu, taze kekik, biberiye, kişniş, fesleğen, nane, oğul otu, rezene, defne yaprağı, lavanta, adaçayı, mercanköşk ve safran.
- Baharatlar; Meyankökü, tarçın, zencefil, zerdeçal, karanfil, anason tohum çeşitleri, karabiber ve acı biber çeşitleri, yenibahar, kakule, kimyon, muskat, susam, keten tohumu, çörek otu ve hardal.

Prebiyotik - Probiyotik farkı!
Bağırsaklarımızda yaşayan yararlı mikroorganizmalara probiyotik; bu yararlı mikroorganizmaları besleyen, çoğalmasını sağlayan ve sindirilemeyen bileşiklere ise prebiyotik denir.
Probiyotik zengini gıdalar; mayalanmış ve fermente gıdalar (yoğurt kefir, turşu, ayran, boza, şalgam suyu, zeytin)
Prebiyotik zengini gıdalar; karbonhidrat zengini ve lifli gıdalar (Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, domates, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, Fasulye, mercimek, bezelye, nohut, buğday, yulaf, arpa, zeytin, muz, üzüm, çilek, elma)
Probiyotik zengini gıdalar; mayalanmış ve fermente gıdalar (yoğurt kefir, turşu, ayran, boza, şalgam suyu, zeytin)
Prebiyotik zengini gıdalar; karbonhidrat zengini ve lifli gıdalar (Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, domates, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, Fasulye, mercimek, bezelye, nohut, buğday, yulaf, arpa, zeytin, muz, üzüm, çilek, elma)

Dengeli besleniyor muyum?
-Yemek süresini minimum 25 dakikada tutmak ve çok çiğnemek,
-Tam doyuma ulaşmadan yemeği sonlandırmak,
-Bol sıvı gıdalar almak ve bol su içmek,
-Uyumadan önce 2.5 saat boyunca hiçbir şey yememek
-Hacmi düşük, besin değeri yüksek gıdaları tercih etmek,
-Yapısal olarak birbirine yakın olmayan, çok sayıda farklı türde besinleri bir arada almamak,
-Temel beslenme grubu yiyeceklerini dengeli tüketmek,
-Atıştırmalıklardan kaçınmak.
-Tam doyuma ulaşmadan yemeği sonlandırmak,
-Bol sıvı gıdalar almak ve bol su içmek,
-Uyumadan önce 2.5 saat boyunca hiçbir şey yememek
-Hacmi düşük, besin değeri yüksek gıdaları tercih etmek,
-Yapısal olarak birbirine yakın olmayan, çok sayıda farklı türde besinleri bir arada almamak,
-Temel beslenme grubu yiyeceklerini dengeli tüketmek,
-Atıştırmalıklardan kaçınmak.

Çay Deyip Geçmemeli!
- Çay içmek başta kalp sağlığı olmak üzere diyabet ve bazı kanser türlerine karşı koruyucudur.
- A, D, B12 vitaminlerini ve Sodyum, Potasyum gibi mineralleri içerir.
- Karın çevresi yağlanmasını azaltır, yağ yakımına, kilo vermeye yardımcı olur.
- Soğutulmuş çay poşetleri, gözdeki bir çok mikroba karşı etkilidir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir, zindelik verir ve stresi azaltır.
- Bakteriyel hastalıklara karşı direnç sağlar.
Kemik ve mineral yoğunluğunu arttırır.
- Grip belirtilerini ve soğuk algınlığını yok etmede önemli bir yardımcıdır.
- Kan basıncını düzenler.
- Parkinson hastaları için muhakkak kullanılması gereken bir bitkidir.
- Diş çürümesini ve plak oluşumunu engelleyicidir.
- Kollestrolü dengeler.
- Güçlü antioksidan etkisi vardır.
- A, D, B12 vitaminlerini ve Sodyum, Potasyum gibi mineralleri içerir.
- Karın çevresi yağlanmasını azaltır, yağ yakımına, kilo vermeye yardımcı olur.
- Soğutulmuş çay poşetleri, gözdeki bir çok mikroba karşı etkilidir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir, zindelik verir ve stresi azaltır.
- Bakteriyel hastalıklara karşı direnç sağlar.
Kemik ve mineral yoğunluğunu arttırır.
- Grip belirtilerini ve soğuk algınlığını yok etmede önemli bir yardımcıdır.
- Kan basıncını düzenler.
- Parkinson hastaları için muhakkak kullanılması gereken bir bitkidir.
- Diş çürümesini ve plak oluşumunu engelleyicidir.
- Kollestrolü dengeler.
- Güçlü antioksidan etkisi vardır.

Kollajen içerenler el kaldırsın
- Omega-3 Yağ Asitleri
- Koyu yapraklı sebzeler
- Kırmızı meyveler
- Narenciye
- Et ve et suyu
- Zeytin, Kereviz, Salatalık, Sarımsak, Muz, Yaban mersini
- Beyaz çay
- Avokado
- Kuruyemiş
- Koyu yapraklı sebzeler
- Kırmızı meyveler
- Narenciye
- Et ve et suyu
- Zeytin, Kereviz, Salatalık, Sarımsak, Muz, Yaban mersini
- Beyaz çay
- Avokado
- Kuruyemiş

Fermente sucuk mu ısıl işlenmiş sucuk mu?
Fermente sucuk; Geleneksel üretim ile elde edilen bu sucuklar etin baharatların etkisiyle hayvan bağırsağının zarı veya yapay kılıf içine konularak mayalanmasıyla elde edilir ve sofraya geliş süresi en az 30 gündür.
Isıl İşlem Görmüş Sucuk; Hazırlama aşamaları fermantasyon yöntemi ile yapılan sucukla aynıdır. Fakat bu sucuk türünde olgunlaştırma sürecini kısaltmak adına ürünler bekleme esnasında fazla ısıya ve neme tabii tutulur ve sofraya geliş süresi en az 48 saattir.
Isıl İşlem Görmüş Sucuk; Hazırlama aşamaları fermantasyon yöntemi ile yapılan sucukla aynıdır. Fakat bu sucuk türünde olgunlaştırma sürecini kısaltmak adına ürünler bekleme esnasında fazla ısıya ve neme tabii tutulur ve sofraya geliş süresi en az 48 saattir.

Gerçek bal nasıl anlaşılır?
Bal, bitkilerin çiçeklerindeki nektar veya bitkilerin canlı kısımlarından faydalanarak bazı kanatlı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin bal arıları tarafından toplanarak, bileşimleri vücutlarında değiştirilerek petek gözlerinde depolanması ve petek içinde olgunlaşması sonucu üreyen bir gıda ürünüdür.
Bal rengi, su beyazından koyu kahverengiye kadar değişkendir. Tat ve aroması arının topladığı bitki türlerine göre değişir.
Balların kalitesi, hilesiz ve kalıntısızlığına bağlıdır. Hilesiz ve kalıntısız tüm ballar kaliteli kabul edilir. Balın çeşidi, tadı, kokusu, rengi ve kristalleşmesi kalite kriteri değildir.
Kalite ve sağlıklı olma durumu, ancak laboratuvarlarda analizlerle belirlenebilir.
Bal rengi, su beyazından koyu kahverengiye kadar değişkendir. Tat ve aroması arının topladığı bitki türlerine göre değişir.
Balların kalitesi, hilesiz ve kalıntısızlığına bağlıdır. Hilesiz ve kalıntısız tüm ballar kaliteli kabul edilir. Balın çeşidi, tadı, kokusu, rengi ve kristalleşmesi kalite kriteri değildir.
Kalite ve sağlıklı olma durumu, ancak laboratuvarlarda analizlerle belirlenebilir.

Hangi sıcaklıkta saklamalıyım?
Pişmiş gıdaların 2 saatten fazla oda sıcaklığında bırakılmaması gerekiyor. Çünkü bu sıcaklıkta mikroorganizmalar hızla çoğalmaya başlıyor.
Gıdalarda bozulmaya sebep olan birçok mikroorganizma 5°C altında ve 60°C üstünde gelişmesi yavaşlıyor veya duruyor. Pişmiş ve hassas gıdaların 5°C altında soğutulması, servis sırasında ise pişmiş gıdaların 60°C üzerinde ısıtılması gerekiyor ki yine mikroorganizma gelişimi gerçekleşmesin.
Gıdaların çok uzun süre buzdolabında saklanmaması tavsiye edilir. Donmuş ürünlerin ise oda sıcaklığında çözdürülmesi en sık yapılan yanlışlar arasındadır. Oda sıcaklığında çözünme uzun sürede gerçekleştiği için mikroorganizmaların hızla çoğalmasına olanak sağlanmış olur. En sağlıklı çözdürme buzdolabı sıcaklığında (0°C ile 5°C) yapılan çözdürmedir. Çözündürülmüş bir besin muhakkak en kısa sürede pişirilerek tüketilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.
Gıdalarda bozulmaya sebep olan birçok mikroorganizma 5°C altında ve 60°C üstünde gelişmesi yavaşlıyor veya duruyor. Pişmiş ve hassas gıdaların 5°C altında soğutulması, servis sırasında ise pişmiş gıdaların 60°C üzerinde ısıtılması gerekiyor ki yine mikroorganizma gelişimi gerçekleşmesin.
Gıdaların çok uzun süre buzdolabında saklanmaması tavsiye edilir. Donmuş ürünlerin ise oda sıcaklığında çözdürülmesi en sık yapılan yanlışlar arasındadır. Oda sıcaklığında çözünme uzun sürede gerçekleştiği için mikroorganizmaların hızla çoğalmasına olanak sağlanmış olur. En sağlıklı çözdürme buzdolabı sıcaklığında (0°C ile 5°C) yapılan çözdürmedir. Çözündürülmüş bir besin muhakkak en kısa sürede pişirilerek tüketilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.

Sokak sütü gerçeği!
- Süte, hayvandan sağılıp tüketiciye ulaşana kadar yemden, sudan, çevresinden, tedavisi için kullanılan ilaçlardan, havadan, gübreden, haşerelerden, sağım ve taşıma kaplarından ve insanlardan birçok yabancı maddeler, patojen (hastalık yapan) ve patojen olmayan mikroorganizmalar bulaşabilmektedir. Süt gibi elverişli bir ortamda bu yabancı maddeler ve mikroorganizmalar hızla gelişerek tehlike oluşturmaktadır.
- Kamuoyundaki sokak sütü sağlıklıdır algısı yanlıştır. Çiğ sütün içme sütü olarak tüketilebilmesi için bileşim açısından değişikliğe uğramadan insan sağlığı için güvenli bir gıda haline getirilmesi gerekir. Bunu sağlamanın yolu ise sütün kontrollü koşullar altında işlenmesidir. Çiğ sütün evde kaynatılması sırasında gerçekleşen bileşim kayıpları kontrollü ısıl işlem sırasında meydana gelen besin kayıplarından çok daha şiddetlidir ve muhtemel tehlikeleri önleyici seviyede değildir.
- Bu nedenle test ve analizlerle «güvenli süt» olduğu belirlenmemiş ve kontrollü olarak ısıl işlemden geçirilmemiş sütler (sokak sütü) insan sağlığı açısından tehlike oluşturmaktadır.
- Kamuoyundaki sokak sütü sağlıklıdır algısı yanlıştır. Çiğ sütün içme sütü olarak tüketilebilmesi için bileşim açısından değişikliğe uğramadan insan sağlığı için güvenli bir gıda haline getirilmesi gerekir. Bunu sağlamanın yolu ise sütün kontrollü koşullar altında işlenmesidir. Çiğ sütün evde kaynatılması sırasında gerçekleşen bileşim kayıpları kontrollü ısıl işlem sırasında meydana gelen besin kayıplarından çok daha şiddetlidir ve muhtemel tehlikeleri önleyici seviyede değildir.
- Bu nedenle test ve analizlerle «güvenli süt» olduğu belirlenmemiş ve kontrollü olarak ısıl işlemden geçirilmemiş sütler (sokak sütü) insan sağlığı açısından tehlike oluşturmaktadır.

Çikolata mutluluk verir mi?
Çikolata, beyne gönderdiği olumlu etkiler sayesinde kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor. Çünkü çikolata beyne doğrudan etki eden tiramin, feniletilamin, teobromin, phenethylamine ve kafein gibi bileşikleri içeriyor. Vücuda giren çikolatayla beyin, endorfin salgılanmasını sağlıyor ve mutlu hissediyoruz.
Çikolata lezzetiyle ve kokusuyla mutlu etmenin yanında güçlü bir antioksidan olarak, kanserle mücadele ediyor, mide ve kalp hastalıklarına iyi geliyor. Çikolatanın faydaları ile ilgili yapılan diğer araştırmalar ile çikolata; görsel uzamsal hafızayı ve zekayı, çalışma belleğini, tarama ve izlemeyi, soyut akıl yürütmeyi geliştiriyor. Birçok tarihi kaynakta şifalı etkisinden bahsedilen çikolata bir dönem eczanelerde bile satılmıştır. Ancak her şeyde olduğu gibi «azı karar» diyerek dozunu kaçırmadan doğru ölçüyü bulmak çok önemlidir. En ideal ölçünün, 20 gram/gün olduğu belirtilmiştir.
Çikolata lezzetiyle ve kokusuyla mutlu etmenin yanında güçlü bir antioksidan olarak, kanserle mücadele ediyor, mide ve kalp hastalıklarına iyi geliyor. Çikolatanın faydaları ile ilgili yapılan diğer araştırmalar ile çikolata; görsel uzamsal hafızayı ve zekayı, çalışma belleğini, tarama ve izlemeyi, soyut akıl yürütmeyi geliştiriyor. Birçok tarihi kaynakta şifalı etkisinden bahsedilen çikolata bir dönem eczanelerde bile satılmıştır. Ancak her şeyde olduğu gibi «azı karar» diyerek dozunu kaçırmadan doğru ölçüyü bulmak çok önemlidir. En ideal ölçünün, 20 gram/gün olduğu belirtilmiştir.